12 Ekim 2021 Salı

KOLEKSİYONCU (1965) ÜZERİNE

 

Freddie’e spor totodan para çıkar ve kendisine yalnız olmak istediği, herkesten uzakta bir ev satın alır. Evin yanında bir de mahzen vardır. Film bu mahzene hoşlandığı kadın Miranda’yı kapatmasını konu alır. 

 

Miranda’yı kapattığı gün hava yağmurludur, ve Freddie dışarı çıkıp planını gerçekleştirdiği için mutluluk dansı yapar. Daha sonraki sahnede memur olarak çalıştığı bankada herkesin dalga geçmek amacıyla ona güldüğünü görürüz, 1 kişi kafasından aşağı oyuncak kelebek sarkıtmaktadır. 

 

Miranda Freddie’ye zengin olmadığı halde neden onu kaçırdığını sorar. Freddie Miranda’yı bilerek kaçırmıştır, yani herhangi bir kızı kaçırmak için değil. Miranda onu kaçırdığı halde onun mutlu olmasını istediğini ama bunu neden yaptığını çözemez: ‘’Seks için mi?’’ diye sorduğunda ‘’Asla, öyle bir niyetim olmadı.’’ cevabını alır. Freddie Miranda’dan hoşlanıyordur ama onunla seks yapmak gibi bir niyetinin olmadığını söyler. Bu konuda benim de benzer bir deneyimim var. Daha önceki yazılarımda erkekliğime saldırdı dediğim kadınla yeni tanıştığımız günlerden birinde onun yeni tanıştığı ve bir kişiyle cinsellik yaşadığı bir grupla partinin sonlarına doğru birlikte takılmıştık. Herkes eve dağıldığında bende anahtar olmadığı için ona onlarda kalmayı teklif etmiştim, o da cevap olarak ‘’Benimle benim evimde ne yapmayı hayal ettiysen onu unut, öyle bir şey olmayacak.’’ dediğimde toyluğumdan şaşırmış ve ona ‘’Öyle bir şey yok.’’ cevabını vermiştim. Hakikaten de öyle bir niyetim yoktu, yani öyle bir önceliğim. Sonra o gece başka bir arkadaşımla beraber sokakta sabahlamıştık. Burada iki anlayış çatışmıştır. Biri Freddie gibi ‘’saygıda kusur etmeyen’’ ve bu yüzden cinselliği ön plana koymayan bir ilişki kurma anlayışı ile cinsel anlamda popüler ve deneyimli bir kadının cinsellik ve saygı arasında bir karşıtlık görmeyen anlayışı. 

 

Filme geri dönersek Freddie: ‘’Misafirin olmak istiyorum. Seni seviyorum.’’ der. Sonrasında şunu der: ‘’Bunu söylemeyeceğime kendime defalarca tembih ettim. Bunu doğal akışına bırakmak istedim.’’ Sonra onu nereden tanıdığını anlatır: ‘’Okul zamanı aynı otobüse binerdik. Hatta birkaç kez senin yanına bile oturmuştum. Hep seni izlerdim. Londra’ya gidip burs kazandığın zaman seni unutabileceğimi düşündüm.’’ Freddie için çok sevdiği Miranda’nın kendisini tanıyıp bir ilişki kurabilmesinin tek yolu onu kaçırmak ve beraber vakit geçirmeye zorlamaktır, çünkü Freddie Miranda’nın onunla başka türlü bir ilişki kurmayacağını düşünmektedir, bu dünya Freddie’nin itip kakıldığı, yalnız bırakıldığı bir dünyadır.

 

Freddie Miranda’yı kaçırmadan önce onu barda izlemiştir, Miranda yaşı büyük bir adamla buluşmuştur. Freddie ona bunu hatırlatmak için: ’’Onu seviyor musun?‘’ diye sorduğunda Miranda konuyu değiştirmiştir. Freddie daha sonra ona onun yanında mutsuz gözüktüğünü söylemiştir.

 

Miranda Freddie’ye ne zaman onu çıkaracağını sorar ve şunu der: ‘’Sana aşık olana kadar mı? Eğer istediğin buysa ölene kadar burada kalacağım demek.’’ Bunu söylerken Freddie başını öne eğmektedir. Miranda onu ‘’Defol.’’ diye azarlar o da gider. Daha sonraki bir sahnede Miranda Freddie’ye tokat atar ama o hiçbir karşılık vermez. Bu konuda da kendi deneyimim geldi aklıma, yine aynı kişi azarlar tonda beni kovduğunda çekip gitmiştim. Ama sonra geri gelmiştim onun yanına, orası ayrı. 

 

Miranda Freddie’ye asla ona aşık olamayacağını çünkü kendi hislerini bildiğini söyler. Freddie de kaldığı süre tamamlanınca yani 4 hafta geçince hislerinin aynı olmayabileceğini söyler. İnsan kiminle nasıl yakınlaştığını anlamayabiliyor, bu konuda Freddie doğru.

 

Freddie Miranda’yı banyoya götürürken dışarıda onu isteği dışında okşar. Bunu kendini kaybederek yaptığını, bir daha yapmayacağını ifade eder. Miranda ‘’Bir daha olursa sana hiç saygı duymam ve seninle bir daha asla konuşmam.’’ demiştir. Freddie de mahcup olmuş ve kafa sallamıştır.  

 

Freddie Miranda’ya bir şey göstermek istediğini söyler. Bu onun kelebek koleksiyonudur. O bir böcek bilimcidir ve kendisini bildi bileli kelebekleri biriktirmektedir. Miranda onun koleksiyon için kelebekleri öldürmesini onaylamaz. Kendisinin de kelebekler gibi koleksiyonuna kattığını düşünür. 

 

Miranda: ‘’Bu aşk değil, ergenlik çağında kurulan hayalleri sen gerçekleştirdin. Hayatımızda hep elde edemeyeceğimiz şeyleri isteriz.’’ Freddie: ‘’Ve elde edebildiklerimizi alırız.’’ Hayat da tam olarak böyle; elde edemeyeceğimiz şeyleri ister ama elde edebildiklerimizi de alırız. 

 

Freddie Miranda’nın arkadaşlarının tıpkı Miranda gibi kendisini hor göreceğini düşünür. Ona göre Miranda Freddie’nin kelebek koleksiyonunu anlamaya çalışmamıştır. Freddie Miranda’nın arkadaşlarını biliyordur, onların karşısında Miranda’nın Freddie’den utanacaklarını düşünmektedir. Gerçekte de Miranda dışarıda Freddie’yle hiç konuşmamıştır, onun gibiler niye Freddie’yle konuşsundu ki. 

 

Miranda’nın 4 haftalık süresi dolar ve beraber başbaşa yemek yemek için sofraya otururlar. Freddie ona evlenme teklifi eder. Miranda ait olmadığı bir adamla evlenemeyeceğini söyler. Freddie sözünü tutmamıştır, Miranda’yı alıkoymaya devam eder. 

 

Freddie Miranda’nın ona aşık olmak için hiç çabalamadığını, kendisinin bunu kolaylaştırmak için elinden geleni yaptığını söyler. Bunun üzerine Miranda aşık numarası yapmaya karar verir. Ama Freddie numara olduğunu anlar. Aralarındaki kısa bir yakınlaşmadan sonra Freddie olayı durdurur. ‘’Fahişe istesem yapardım, ama sen de istediğini elde etmek için bunları yapabildiğine göre fahişeden farksızmışsın.’’ Freddie hayal kırıklığına uğramıştır. Miranda çaresizlikten Freddie’nin kafasına kürekle vurur, ama sonra akan kanı görünce korkar.

 

Miranda hastalığa yakalanır ve mahzende ölür. Freddie kendi kendine sorar ‘’Benim hatam mıydı, saygımı kaybetmeyi başardı. Yok onun hatasıydı, bir dediğini iki etmedim. Tek hatam gözümü yükseklere dikmekti. Miranda gibi dalavereci birinden, istediğimi asla alamayacağımı anlamalıydım.’’ Freddie bir kadını kapatmanın yani zorla alıkoymanın normal bir davranış olduğunu düşünmektedir. Sonra kendine sıradan, eğitebileceği birini bulması gerektiğini düşünür ve bir hemşireyi kaçırmaya karar verir. 

 

Kadınları zorla alıkoymak başlı başına bir şiddet davranışıdır, filmin de sonunda kadının öldüğünü düşünecek olursak ortada ciddi bir yanlışın olduğunu söyleyebiliriz. Ama bu filmde kadın erkek ilişkilerinin ele alınış şekli beni etkilemiş, kendi geçmişimde sembol haline getirdiğim deneyimleri düşünmeme neden olmuştur. Bir kadına o buna değmediği için takıntı yapmanın yanlışlığı bir kez daha ortaya çıkmıştır.  

3 Ekim 2021 Pazar

PAD MAN Filmi Üzerine


 

Film düğün sahnesiyle başlamaktadır. Burada Lakshimi’ye karısı Gayatri naz yapmaktadır. Çalan şarkıda ‘’Bugünden itibaren bütün yolların benimdir. Bugünden itibaren evim senindir. Tüm kederin benimdir. Elektrik faturan hepsi benimdir.’’ denmektedir.  Gayatri Lakshimi’nin üstünü başını düzeltmektedir. Müziğin devam ettiği sahnede Lakshimi’yi spor yaparken de görürüz. Film feminen merkezli propaganda ile başlamaktadır. 

 

Gayatri regl olmuştur ve Lakshimi’ye ‘’Bu kadın sorunu bundan uzak dur.’’ diyerek toksik zihniyeti hakkında ipucu vermiştir. Lakshimi Gayatri’nin regl günlerinde kirli bez kullandığını görür ve onun adına üzülür. Ona ped almak için eczaneye girer ve ‘’reklamlarda gördüğümüz şey.’’ diyerek aslında halkın çoğunun alamadığı şeyin reklamlarda gözüktüğüne vurgu yapar. Alması gerektiği şeyin isminin ped olduğunu söylediğinde dükkandaki adam ‘’Burada kadınlar var’’’ diye uyarır. Bunun üzerine Lakshimi ‘’Bunu kadınlar kullanıyor zaten.’’ der, bu sırada kadınlar gülmektedir. Pedin fiyatı 55 rupi yani epey pahalıdır. Lakshimi pedi aldıktan sonra gazete kağıdına sarılmış olarak Gayatri’ye verir. 

 

Gayatri pedi alınca şunu der: ‘’Çok zeki olduğunu sanıyorsun, reklamları ben de gördüm.’’ önce mutlu olur, ama fiyatı görünce Lakshimi’ye geri vermesini söyler.

 

Lakshimi çalıştığı atölyede iş kazasına şahit olur. İş arkadaşının kanayan koluna mühahale etmek için iade edemediği pedi kullanır. Sonra doktora gittiklerinde doktor Lakshimi’ye her ay 10 kadının menstruasyon şikayeti ile geldiğini söyler. Menstruasyon döneminde kadınlar kirli paçavra, yaprak hatta bazen tül kullanmaktalar. Bulaşan hastalıklar sebebi ile kadınlar çocuk sahibi olmakta güçlük yaşamaktalardır. Hatta bazı kadınlar ölmektedir.

 

Lakshimi kafaya koymuştur. Gayatri ped kullanacaktır. Lakshimi pedin malzemesini inceler. Ve kendisi malzemeler alıp ped yapar. İlk yaptığı pedler başarısız olmuştur. Ama Lakshimi kararlıdır ve pes etmez, yenilerini yapmaya koyulur. Ama yaptığı pedlerin işe yarayıp yaramadığını kontrol etmekte sıkıntı yaşamaktadır çünkü çevresindeki insanlar pedden utanmaktadır, yani Lakshimi inandığı şey uğruna tek başına mücadele etmektedir. Utanç içinde ağladıkları zaman çevresindeki kadınlara Lakshimi kızmış ve şunu demiştir: ‘’Utanç kuyusu içinde kalın.’’

 

Lakshimi’nin pedlerini elde eden tıp öğrencileri şunu demektedir: ‘’Nasıl üretildiğini bilmediğimiz bir şeyi nasıl kullanalım?’’ yani markası olmayan bir ürüne karşı bir güvensizlik göstermektelerdir.

 

Lakshimi Gayatri’yi sevdiği ve onu ve diğer kadınları hastalıktan korumak istediği için ped yapmaktadır ama Gayatri kocasını bu yolda yalnız bırakmaktadır. Lakshimi’nin aşağılanmasına katlanamayacağını söyleyen Gayatri pedleri kullanmayı sonunda kabul etmiştir. Gayatri Lakshimi’ye kimseye pedi kullandırtmayacağına söz verdirmiştir ama kendi üstünde denemeyeceği bu söze dahil değildir. Lakshimi pedi kendi üzerinde dener. Kanlar sokakta akmıştır ve herkes görür.

 

 

Lakshimi karısı için dönme dolabı durdurtup aşağı tırmanarak karısının da inmesini sağlarken Gayatri onu toplum baskısı uğruna terk etmiştir. Gayatri ‘’Bir kadın için utançtan daha büyük bir hastalık yoktur.’’ demiştir. Köy konseyinin Lakshimi için toplanması üzerine Lakshimi köyden ayrılma kararı alır.

 

Lakshimi yaptığı pedi geliştirir ve tesadüfen kendi yeni yaptığı pedlerden birini Pari isimli bir kadına verir. Pari pedin iyi olduğunu söyler, bu sefer ped başarılı olmuştur. Lakshimi hemen büyük bir sevinçle Gayatri’ye haber verir, ama Gayatri onun hala pedle uğraştığını görüp üzülür. Gayatri’nin ailesi Lakshimi ile Gayatri’nin boşanmasını istemektedir, çünkü onlara göre Lakshimi pedle uğraştığı için ahlaksız bir erkektir.

 

Pari Lakshimi’nin ped yapmasına ilgi göstermiştir, onun yaptığı ped makinesını inceler. Onu Delhi’deki icat makinesi yarışmasına katılması için teşvik eder. Lakshimi seçici kurula anlatır: Büyük firmaların pedleri 55 rupidir ama onun pedi 2 rupidir.

 

Hindistan’da 500 milyon kadının sadece %12’si ped kullanmakta olduğu için Lakshimi’nin icadı çok değerlidir. Lakshimi karısına yardım edememiştir ama kendisini tüm kadınlara yardım etmeye adar. Onun makinası milyonlar kazanmak için değil milyonlara faydalı olmak içindir. 

 

Pari pedleri satmayı başarınca şunu der: ‘’Bir kadın işlerinden sadece bir kadın konuşabilir. Erkekler bu böyle küçük bir şeyi neden anlamıyor.’’ Gayatri Lakshimi’yi televizyonda gömleğini içine sokmuş olarak görünce hayatında başka bir kadın olduğunu düşünür. Pari ve Lakshimi arasında romantik bir ilişki gelişmiştir.

 

Lakshimi Un Women’da yaptığı konuşmada ‘’Herkes parayı kovalıyor, büyük evler istiyor. Beyaz saray en büyük ev, neden? Düşünmek yok, sadece yaşamak var. Paraya sahip olmanın tüm sorunları götüreceğini sanmak var. Herkes tanrıya dua ediyor sorunum olmasın diye, ama sorunum olmasın istiyorsan öl. Sorun fırsat demektir. Lakshimi yanıla yanıla öğreniyor. Kadınlar adet döneminde ped kullanamadıkları için yılda 2 ay kaybediyorlar, neden kaybetsinler?’’  

 

Lakshimi şunu söylemektedir: ‘’Erkekte 12 ay varken kadında niye 10 ay var? Kahrolası erkekler. Yarım saat erkek kadın gibi kanasa doğruca ölür.’’ Kadınların mağdur olduğu bir konuda kadın erkek çatışması yaratmaya gerek yok görüşündeyim. Kanamak iğrenç bir şey olsa da insan her türlü koşula alışır. Kadın ve erkek ikisi de güçlü olursa toplum güçlü olur. 

 

Sonrasında Lakshimi şunu söyler: ‘’Kadın adet olmaya devam ettiği sürece ped satacak. Şimdi %18’i ped kullanıyor, ben bunu %100 yapmak istiyorum.’’ Kimse temel ihtiyaçlarını karşılayamadığı için mağdur olmamalı, kadın erkek fark etmez. Film başarılı erkeklerin arkasında kadın vardır diyen feminen propagandayı güçlendirmektedir. 

 

Lakshimi’nin hikayesi kararlılıkla, toplum baskısına kapılmadan inandığı doğrular uğruna mücadele etmesidir, bu konuda örnek alınabilir. En sonunda icadı yaygınlaşıp tanınan biri olunca karısı ve köylüler onu anlayıp kabul etmiştir ve iki tekerlekli savaş arabasıyla onu evine taşımışlardır. Filmin sonunda Pari ile Lakshimi yollarını ayırmış, Lakshimi Gayatri’ye dönmüştür. Bu durum filmin başındaki feminen propaganda ile uyumludur. 

KURAK GÜNLER

Kurak Günler filminin geçtiği Yanıklar isimli taşra kasabasında kuraklık ve obruklar vardır. Belediye sakinleri havaya tüfekle ateş ederek d...