KURAK GÜNLER

Kurak Günler filminin geçtiği Yanıklar isimli taşra kasabasında kuraklık ve obruklar vardır. Belediye sakinleri havaya tüfekle ateş ederek domuzları korkutuyorlardır. Oğlan çocukları domuzu kovalıyorlardır. Orada görevlendirilmiş Savcı Emre yerde kan görür. Arkada oldukça trajik bir müzik çalmaktadır. Emre kan izlerini takip eder. Belediye sakinleri ölmüş domuzu iple arkadan gezdirmektedirler. Dramatik olmanın bu kadarı (!). 

 

Avukat Şahin ve dişçi Kemal Emre’yi makamında ziyarete gelirler. Şahin dünkü durumu Emre’ye anlatır. Şahin ve arkadaşları senede iki defa domuz avına çıkmaktalardır. Kemal gırgır ve şamata amaçlı bunları yaptıklarını söyler. O mahallede avcılık yaygın bir kültürdür o yüzden problem yoktur. Kemal havaya ateş etmeyi şöyle savunur: ‘’Biz attığımız yeri biliriz, attık mı da vururuz.’’ Şahin şunu der: ‘’Biz çok dikkatliyiz, kimseye de bir şey olmadı. O kadar da büyütülecek bir şey yok yani.’’ Şahin Emre’ye şunu demektedir: ‘’Bizim mahalle hayvan leşine alışkındır, silah falan da çok yadırganmaz.’’ 

 

Emre gölete girerken Yanıkların Sesi gazetesinin sahibi Murat gelir ve kendini tanıtır. Emre’den önceki savcı süresi dolmadan tayinini isteyip ayrılmıştır. Emre soyunurken Murat kendisini dikizlemektedir. Bir de içine düşseydi.  18.23’te Emre rolünü oynayan Selahattin Paşalı’nın iddialı vücudunu görmekteyiz. 

 

Emre belediye başkanı Selim’in evine gider. Selim’in oğlu Şahin de oradadır. Emre tuvaletten görünce avcılık fotoğraflarını görür. Selim masadan kalktıktan bir süre sonra Kemal çalgıcılarla gelir. Şahin ve Kemal Emre’ye şunu der: ‘’Seni şehirlilikten kurtaralım, bir sertleştirelim, ava götürelim.’’ Şahin ve Kemal Emre’ye avcılık videoları izletirler. Emre pek memnun kalmamıştır. İçki masasına geri dönerler. Emre artık sarhoş olmuştur. Kemal Emre’ye: ‘’Çok fena alem döner burada, göreceksin.’’ der. Karı-kız işleri Emre’nin ahlakına uymamaktadır. Şahin’e çıkışır. 

 

Kapıdan içeri zihinsel engelli çingene Pekmez isimli kadın girer. Hep beraber oynamaya başlarlar. Bu sırada Emre pek eğlenmiyordur. Emre çok sarhoş olmuştur ve kusar. 

 

Ertesi gün Emre uyandığında hiçbir şey hatırlamıyordur. Boynunda kırmızı bir iz vardır. 

 

Pekmez o gece tecavüze uğramıştır. Babası Yavuz ‘’Hani bir daha olmayacaktı?’’ diye sinirlenip polise küfretmeye başlar. Bunun üzerine polisler Yavuz’a müdahale ederler. 

 

Yavuz savcının yanına gelir: Pekmez ilk tecavüze uğradığı zaman bir bebeği olmuştur. Daha önce bilinen sayı olarak 2 defa tecavüze uğramıştır. 

 

Hastanede Emre yalnız başına Pekmez’in ifadesini alır. Burada ne konuşulduğunu biz de bilmemekteyiz. Savcı Emre polise Şahin’i gözaltına almasını söyler. Polis İlhan şaşırarak Pekmez’in lafına güven olmayacağını söyler. Burada tecavüze uğrayan Pekmez’dir yani bir kadındır ama yarım akıllı olduğu için sesi çıkamamaktadır. Emre ‘’Benim sözüme güvenir misiniz?’’ diyerek gözaltı talimatını verir. 

 

Emre Şahin ve Kemal’in Pekmez ile eğlendiği anları hatırlar.

Şahin Emre’nin makamında ifade verirken şunları söyler: ‘’Aslında cesaretinize hayranım savcı bey. Bütün gece birlikteydik. Meselenin ucunun size de dokunacağını düşünmeden soruşturma açmanız büyük cesaret. Bir ara uyandınız yanımıza geldiniz, sonra ne yaptıysak hep birlikte yaptık. Hatırlamıyor musunuz yoksa.’’

 

Murat Emre’nin evine gelir ve ona o gece Şahin’in evinin kapısının önünde bağıra bağıra ağladığını sonra da onu içeri alıp paltolonunu ve gömleğini çıkarıp banyoya soktuğunu söyler. Emre bunları hatırlamıyordur. O gece Emre’nin ve muhtemelen kendilerinin de içkisine hap atmışlardır. Murat hapın Yanıklar’da çok yaygın olduğunu söyler. Murat gidince Emre’nin telefonuna bir video gelir. Bu videoda Murat biriyle üstsüz bir şekilde dans ediyordur. 

 

Emre o gece Murat’ın evine geldiği anları hatırlar. Banyoda Murat zorla içeri girmeye çalışmaktadır. Emre de ona engel olmak için kapıyı yüzüne örtmektedir. 

 

Emre Hakime Zeynep hanımın evine geldiğinde Zeynep ona asılır.

 

Murat Emre’ye tecavüz olduğu gece onu alıp götürdüğünü söyler. Murat olaya müdahale etmek yerine olay yerinden Emre’yi alıp götürmüştür. Bu da hiç normal bir durum değildir. Bir diğer normal olmayan durum da alkol ve hapın etkisindeyken Murat’ın Emre’yi zorla suyun içine sokmasıdır. 

 

Fare zehircisi Emre’nin evine gelir. Murat’ın biseksüel olduğunu söyler. 

 

Gölette 1.38.20’de yine Emre’nin vücudunu görürüz. Emre o gece Murat’ın evinde olup olmadığını sorgulamaktadır. Gölette Murat ve Emre boğuşurken o gece Murat’ın kapıyı zorladığı sahneyi görürüz. Murat kapı arasından Emre’yi boğmaktadır. Pekmez’le de Emre bahçede boğuşmaktadır. 

 

Zeynep Emre’nin odasında gelir ve Kemal ile Şahin’in tutukluluk hallerine son verdiğini söyler. Semen örneği ikisininkiyle de uyuşmamaktadır. 

 

Avcılar Murat’ın evine ateş ederler. Emre avcılar için tutuklama emri verir. 

 

Filmin sonunda Murat’ın gazetesini basarlar ve bilimsel olarak suyun yer altından çekilmesinin obruk oluşturacağı bir gerçek olmasına rağmen yalan propagandalara inanıp suyunun peşinde koşan halk Murat’ın gazetesini yağmalar. Murat da Emre’nin evine gider. 

 

Halk o kadar tehlikelidir ki polis karşı koyup gözaltı işlemi yapamaz. Emre’nin camını kırarlar. Emre ile Murat’ın bir ilişki yaşadığını düşünürler. Bu durum mahalledeki homofobiyi göstermektedir. 

 

İlhan Emre’yi nezarete alacaktır. Çünkü Pekmez ifadesini değiştirmiş, o gece ona saldıranlardan bir tek Emre’yi teşhis ettiğini söylemiştir. 

 

Savcı Emre bu tecavüz suçunu işlemiş gibi görünmekte. Peki eşcinsellik bu filmin neresinde?