22 Ocak 2023 Pazar

GONE GİRL

 

 

Nick ve Amy 5 yıldır evlidir, 7 yıl önce tanışmışlardır. 8 Ocak 2005’te Amy’in biriyle tanıştığını; onun harika, tatlı, yakışıklı, havalı bir çocuk olduğunu günlüğüne yazdığını görürüz. Amy’nin Amazing Amy diye bir kitap serisi ve bir hayran kitlesi vardır. Amy ve Nick birbirleri ile sözcükleri paslaşarak flörtleşirler, sonrasında da öpüşürler, daha sonrasında ise yatak. Sevişme sahnesinde Nick’in Amy’e oral yaptığını görürüz. Amy ona ‘’Senden çok hoşlanıyorum.’’ demektedir. 5 sene sonra Nick’in kardeşi Margo’ya anlattığı sahnede karısının onu ilgisiz, umursamaz bir pislik olarak gördüğünü anlarız. Nick Amy’nin geçen sene ona niye kızdığını bilmemektedir. Nick evliliklerinin birkaç sene önce eğlenceli olduğunu söylemektedir. Nick evliliklerinin 5. yılında Amy’e ahşap hediye etmeyi düşündüğünü söylemektedir. Ama güzel bir ahşap hediyesi yoktur. Margo ona ‘’Eve git, onu sabaha kadar becer, sonra aletinle tokatla ve ‘’Al, ormancı gibi çaktım.’’ de.’’ der.

 

Nick eve geldiğinde Amy’i bulamaz, salonda kırılmış bir masa ve yerde cam kırıkları ile karşılaşır. Eve polis çağırır. Bu olayla dedektif Boney ilgilenmektedir. Polis merkezindeki sorgu sahnesinde Nick bar sahibi olduğunu ve ek olarak yaratıcı yazarlık dersi verdiğini, Amy’nin de çalışmadığını söyler. Ama aslında ikisi de yazardır.  Amy’nin yaşadıkları kasabada hiç arkadaşı olmadığını söyler. Dedektif Boney, Amy’nin itici bir insan olup olmadığını ve üst tabaka takıldığı için diğer insanlar tarafından itici bulunup bulunmadığını sorar. Nick Amy’nin New York’lu olduğunu, karmaşık bir insan olduğunu ve standartlarının yüksek olduğunu söyler. Dedektif Boney: ‘’Kendin de öyle değilsen, çıldırmamak elde değildir.’’ diyerek yorum yapar. Sonra da Nick’in bayağı rahat bir tip olduğunu söyler. 

 

Amy defterine şunu yazar: ‘’Herkes bize defalarca söylemişti, evlilik emek ister diye. Hoşgörü ve çok emek.’’ 

 

Margo’nun evindeki sahnede Margo’nun Amy’i sevmediğini anlarız. ‘’Kim kaçırdıysa geri getirecektir.’’ demektedir. 

 

Amy’nin 5 sokak ötede oturan en iyi arkadaşı olduğunu söyleyen Noelle polisi durdurur. Nick ve Amy’nin evinde polisler mutfakta kan lekesi tespit eder.  Polis araştırmalarında kira kontratının, arabanın, kredi kartları, elektrik, su, telefonun Amy’nin üstüne olduğunu anlaşılır. Hatta Nick’in barı bile Amy’nin üzerindedir. Kadın bir polis olan dedektif Boney bunun şaşılacak bir şey olmadığını söylediğinde bilgiyi aktaran erkek polis durumun küçük düşürücü olduğunu söyler, ki öyledir de. Polisler Amy’nin iç çamaşırlarının bulunduğu çekmecede 1. ipucu yazan bir mektup bulurlar.  

 

Amy için düzenlenen basın toplantısında annesi bir konuşma yapar. Amy’nin akademi ve gazetecilik konusundaki başarılarından bahseder ve kocasının memleketine yerleşip orayı kendi memleketi gibi benimsediğini anlatır.  

 

Sorgu sahnesinde Amy’nin anne ve babası Desi diye Amy’e lisede takıntısı olan bir çocuktan bahseder. Amy’nin ailesi Desi hakkında 20 yıl önce uzaklaştırma kararı çıkarmıştır. Amy’nin ailesi Tommy diye başka bir adamdan da bahseder. Amy 8 yıl önce ondan ayrılınca Tommy’nin şiddete başvurduğunu söylerler. Tommy Amy’e kötü bir şey yaptığı için Amy’nin ondan şikayetçi olduğunu aktarırlar. Nick’in Desi hakkında her şeyden haberi vardır ama Amy’nin Tommy’den şikayetçi olduğundan yoktur. Amy’nin annesi ve babası yakın zamanda bu iki adamla ilgili bir şey olmadığını söylerler. Dedektif Boney ilk ipucunu Nick’e gösterir. Nick zarfta anlatılan şeyi bildiği için 2. İpucuna ulaşırlar. Nick babasının evine gider şifreyi girer alarm çalmaya başlar. O sırada telefon çalar, telefondaki kişi evin kimin üzerine olduğunu sorar. Tam bu sırada Nick 3. ipucunu da bulur. Telefondaki kişi Amy’nin evcil hayvanının ismini sorar. Nick tam hatırlayamaz, ‘’Minnoş muydu, yoksa Minik miydi?’’ diye sorar. 

 

Amy’nin mektubu şunu söyler: ‘’Beni bir hayal et, yaramaz mı yaramaz bir kız. Hani cezam, popoma şaplak at, bana iyice kız. Sakladığım yerde 5. yıl dönümü hediyelerini.’’

 

Amy defterine şunu yazmaktadır: ‘’Evliliğinizin ne kadar dayanıklı olduğunu test etmek ister misiniz? Denkleme bir ekonomik kriz ekleyin ve iki iş çıkarın. Son derece etkili.’’

 

Geçmişte Amy, Nick’e şunu demiştir: ‘’Asla onlar gibi olmayacağımıza söz ver. Tanıdığımız o berbat çiftler gibi. Kocalarını gösterilecek birer maymun gibi gören kadınlar.’’ Nick de ekler: ‘’Eşlerini aldatılacak ve uzak durulacak birer trafik polisi gibi gören kocalar.’’ Nick işten çıkarılacağını haber verir. Amy ekonomik kriz olduğunu, başa çıkabileceklerini söyler. ‘’Birlikteyiz, gerisi hikaye.’’ der. Filmin geri kalanında bunun böyle olmadığını anlıyoruz. Nick Amy’e: ‘’Eşi benzeri olmayan birisin.’’ der. Amy ekonomik sorun anlatmakta sıranın kendisinde olduğunu söyler ve başlar: ‘’Annemlerin yayıncısı anlaşmalarını iptal etmiş, boğazlarına kadar borca batmışlar. Güvence hesabımdan neredeyse bir milyon borç almak istiyorlar.’’ İkisinin de işlerini kaybedeceği bu durumda bu iş risklidir. Ama Amy teklifi kabul etmiştir hem de Nick’le konuşmadan. Bir sonraki sahnede Amy Nick’i konsol oyunlarına para harcamak konusunda eleştirmektedir. Para yönetimi çiftler arasında kriz olmuştur. Nick Amy eve geldiğinde savaş oyunu oynamaktadır. Savaş oyunu oynaması erkeklik performansı açısından yorumlanabilir. Amy’nin de Nick’in kafasının üstünden konuşması ve ‘’Ben dırdırcı, şirret kadın değilim.’’ demesi kadınlık performansı açısından yorumlanabilir. Nick’in hiç işsiz kalmamış olması ve ekonomik sorunlarını kafaya takması onu Amy’nin karşısında zayıf kılmıştır. Nick daha önce hamburgercide çalışmıştır, badanacılık yapmıştır. Anlayacağımız üzere bu çiftin yaşam tecrübeleri açısından aralarında farklılık vardır. Nick’e telefon gelip Amy’nin işlerin daha da kötüye gidecek olmasından duyduğu tedirginliği yüzünden anlamaktayız. 

 

Sonraki sahnede Shawna adında bir kadın Nick’e asılır ve onunla zorla selfie çektirir: Nick Shawna’ya fotoğrafı silmesini ve kimseyle paylaşmamasını söyler. Shawna dinlemez ve gider. 

 

Nick’in annesi 4. evre göğüs kanseri olunca Nick ve Amy New York’tan, Nick’in memleketi olan Missouri’ye taşınmışlardır. Nick Amy’e taşınma konusunda fikrini sormamıştır. Nick eve döndüğü için mutlu olmuştur. Ama Amy onun kendisiyle mutlu olup olmadığını bilememektedir. Amy’e yanlışıkla yanına aldığı bir şey gibi hissettirmiştir; gerektiğinde atabileceği bir yük, kullanıp atılabilir bir şey. Amy’nin iç sesi: ‘’Yok olabilirmişim gibi geliyor.’’ demektedir.

 

Filmde günümüze geri dönülür, Nick’in telefonuna ‘’Dışarıdayım.’’ diye mesaj gelir ve Nick dışarı fırlar ve kapıyı açar. 21/22 yaşlarında genç ve güzel bir kadın ‘’Seni televizyonda gördüm.’’ diyerek Nick’in dudağına yapışır. Öğreniyoruz ki Nick, adı Andie olan bu kadınla Amy’i aldatmaktadır. Amy kaybolduğu için gözler Nick’in üstündedir ve Nick’in üzerinde şüpheler vardır. Dolayısıyla Andie’nin azgınlaşarak Nick’le bir şeyler yaşamak istemesi Nick’te tedirginlik uyandırır. Nick Andie’ye şunu sorar: ‘’Birilerine herhangi bir şekilde bizden bahsettin mi?’’ Nick, filmin başında gördüğümüz ofisteki kırmızı kadın iç çamaşırının kendisine ait olup olmadığını sorar. Andie da şunu der: ‘’Bilmem. Olabilir. Benim olsa iyi olur.’’ Nick kadının mevzuyu ciddiye almasını söyler ve kendisi için güvenli olana kadar görüşmemeyi teklif eder. Andie: ‘’Zaten boşanacaktın.’’ diyerek tepki gösterir. Nick: ‘’Bu cümleyi sakın bir daha telaffuz etme.’’ der.  Andie zaten epey azmış olduğu için Nick’in üzerine atlar. Nick önce ‘’Yapamam.’’ der. Ama Andie ‘’Bu zaten son görüşmemiz.’’ diyerek Nick’i kafalar. 

 

Amy son parasıyla Nick’e bar almıştır. Bar sadece para yemektedir. Amy’nin iç sesi şunu demektedir: ‘’Nick beni canı istediğinde seks için kullanıyor. O da olmasa, varlığım ve yokluğum bir.’’ Filmin başında Amy ‘’berbat çiftler gibi’’ olmak istemediğinden yakınmıştır. Ama evliliğin ilerleyen günlerinde sevmediği o insanlara benzediğini, dalga geçtiği kadınlara dönüştüğünü hissetmektedir. Amy evliliğinden hoşnutsuz olmasına rağmen çocuk yapmak istediğini Nick’e söyler. Nick de doğal olarak bunu reddeder. Şu soruyu sorarız: Çocuk yaparak evlilik kurtarılabilir mi? Çiftlerin anlaşmazlığı kavgaya dönüşür, Nick çok öfkelenir ve Amy’i iter. Amy kendi kocasından korkmuştur. Erkeğin yapısı gereği şiddet davranışı göstermeye daha yatkın olması acaba erkeğin kadın karşısında üstün olduğu varsayımına mı yol açar? Filmin devamında pek böyle olmadığını anlayacağız. 

 

Amy sevgililer gününde silah almak istemiştir: ‘’Nick beni istemiyor ama boşanalım da diyemiyor. Ona göre ben barının sahibiyim, onun tek para kaynağıyım. Evlilik anlaşması imzalatan kaltağım. Ailemin yanına dönebilirim. O zaman gerçeği anlatmam gerekir, o gerçeğe inanıyor muyum emin değilim. Nick’in bilerek bana zarar vereceğini düşünüyor muyum? Paranoyak oldum. Aklımı yitiriyorum. Silahım olsa daha rahat uyurum.’’ Burada normal olmayan bir durum var. Amy içinde bulunduğu sıkıntıdan kendisini yok ederek çıkmayı uygun görmüş fakat bu evlilik niye sürmeye devam etmiş onu anlamak güç.

 

Margo, Andie ile Nick’i yakalar. Nick bir buçuk sene boyunca devam eden bu ilişkisi hakkında Margo’ya yalan söylemiştir. Margo Nick’e ‘’Tıpkı babam gibisin.’’ diyerek içindeki erkek nefretini gösterir. Andie Nick’in öğrencisidir. Nick Margo’ya söylerse Margo’nun buna engel olacağını düşünerek yalan söylemiştir. Nick şunu der: ‘’Amy ile her şey berbattı, kendimi bok gibi hissetmeme sebep oluyordu. Bana köylü gibi davranıyordu. Evde mutsuz bir şekilde beni beklediğini biliyordum.’’ Nick, dedektif Boney’in kırmızı kadın iç çamaşırı bulduğunu anlattığında şunu anlamaktayız, Nick’in hayatında 3. bir kadın yoktur.  

 

Shawna zorla çektiği selfie fotoğrafını medyaya verip Nick’in acısının üzerine başka kadınlarla flört ettiği haberlerini yaptırmıştır. Buradan şunu anlamaktayız. Kadın, erkek nasıl olsa ona zarar vermez düşüncesiyle erkeğin rahatça kuyusunu kazabilme, ona iftira atabilme hakkını kendisinde bulmaktadır. Selfienin çekildiği sahnede Nick’in, Shawna’nın elinden telefonu zorla alması gerekmektedir. Bu da boğuşmayı getirecektir ve kadın merkezli dünyada bir adamın tanımadığı bir kadına herhangi bir fiziksel temas kurabilmesi gerçekleşmesi mümkün olabilir bir şey midir? 

 

Nick ve Amy’nin evinden alınan kan örnekleri Amy’nin öldürüldüğünü düşündürmektedir. Noelle onun 6 haftalık hamile olduğunu ortaya atar. Amy Nick’e böyle bir şey söylememiştir. Nick, dedektif Boney’e Noelle’nin deli olduğunu ve Amy’i tanımadığını söyler. Dedektif Boney Nick’e Noelle ve Amy’nin fotoğraflarını göstererek onların yakın arkadaş olduğunu düşündüğünü söyler. Dedektif Boney Nick’in 117 000 dolar borcu olduğunu açığa çıkarır. Nick buna şaşırır. Çünkü söz konusu listedeki hiçbir şeyi o almamıştır. Nick kimlik hırsızlığı yapıldığını iddia eder. Buna ek olarak Amy’nin sağlık sigortasını da o istedi diye imzalamıştır. Hastane raporunda Amy’nin gerçekten hamile olduğu sonucu çıkmıştır. Nick’in Margo ile konuşmasından Nick’in çocuk sahibi olmak istediğini anlamaktayız. 

 

‘’Ölmüş olmaktan dolayı mutluyum.’’ Kendisini ortadan kaldırmak Amy’e iyi gelmiştir. Amy kaçıp kaybolurken, kendi ölümünü de planlamıştır. Tembel, yalancı, aldatan ve vurdumduymaz bulduğu kocasını hayatından çıkarmayı hedeflemiştir. Amy şunu demektedir: ‘’Nick bende ne şeref bıraktı, ne gurur, ne umut, ne de para. Beni tamamen yok edene kadar sürekli benden aldı. Buna cinayet denir.’’ Amy’nin planında Noelle ile arkadaş olmak, Nick’e parasal sıkıntı yaratmak, ona hayat sigortası imzalatmak, kaçış için araba almak vardır. Amy’nin iç sesi ‘’Amerikalılar hamile kadınları çok severler, sanki bacaklarını açmak çok zor bir şey.’’ demektedir. Oysa Amy gerçekte hamile değildir. Noelle’nin idrarını çalıp hastane kayıtlarında kendisini hamile gibi göstermiştir. Evi de cinayet mahalli gibi hazırlamıştır. Günlük tuttuğu defterine de kocasıyla ilgili doğru/yanlış anıları yazmıştır. Odunluğa da bulunsun diye konsol takımları, golf sopaları vb. gibi malzemeler koymuştur. Dünyanın Nick’ten nefret etmesini sağlayınca kendisini suya atıp intihar edecek, bedeni bulununca da Nick’in attığı varsayılacaktır. Sonra da Nick ölecektir. Amy’e göre Nick hiçbir zaman onu sevmemiştir. Onun için Amy ‘’Havalı kız’’dır. Amy’e göre erkekler kızlara iltifat etmek için hep bu lafı kullanmaktadır. ‘’Havalı kız çekicidir.’’, ‘’Havalı kız her yola gelir.’’, ‘’Havalı kız eğlencelidir.’’ ‘’Havalı kız erkeğine hiç kızmaz. Boynu bükük halde hep gülümser, hep sevecendir sonra da kocasının aleti için ağzını açar. Kocası neyi severse o da onu sever.’’ Amy’nin iç sesi sonrasında şunları der: ‘’Nick ile tanıştığımda havalı kız istediğini biliyordum. Onun için bunu denemeye hazırdım. Hayallerimin erkeğini kendim yarattım.’’ Daha sonrasında şunu der: ‘’Başka insanlar gibi davranmaktan mutluyduk. Tanıdığımız en mutlu çift bizdik.’’ Ama sonrasında bozulan dengeler olduğunu anlıyoruz. Nick Amy’e göre hımbıllaşmıştır, o artık evlenmeyi kabul ettiği erkek değildir. Amy şunu demektedir: ‘’Buna rağmen onu karşılıksız sevmemi bekledi.’’ Parasız oldukları halde yaşadıkları bölgeyi değiştirmişlerdir. Sonrasında da Nick daha genç havalı kız bulmuştur. Adamın zayıf tablosu kadının gözünde değer kaybına yol açmıştır. Amy şunu demektedir: ‘’Beni yok edip sonsuza dek mutlu yaşamasına izin mi verecektim?’’ Şunu soralım: Sizce birine yapılabilecek en büyük kötülük nedir? İletişimi kesmek, o kişi yok saymak. Yani intikam hırsıyla kötülük yapmak, yok etmeye çalışmak değil. Çünkü kendi ellerini kirletmiş olursun. Birinden intikam aldığın zaman onun sana yaşattığı acılar (ki çok öznel bir şey) diniyor mu? 30 yaşına gelince anlarsın ki bu dünyada matematiksel olarak bir adalet dağıtımı söz konusu değil.    

 

Nick, Margo’ya Amy’den boşanmak istediğini ama bir türlü yapamadığını söyler. Bir sene daha dayanamayacaktır. Nick Amy’nin sözcük oyunlarına kanar, bir şekilde Nick ona boşanma teklifi sunmadan Amy ortadan kaybolur. Nick, Amy gittiğinde biraz rahatladığını itiraf eder. 

 

Amy kendi kayıp ilanını görünce mutlu olur. Şöyle bir şey düşünebiliriz: Acaba kaybolursam ya da ölürsem insanlar hakkımda ne düşünür ve söylerler? İnsan bunu merak ediyor aslında. Ama genel olarak insanlara acı çektirmekten haz duymak başka bir şey ve hiç sağlıklı değil. Kendini yok etmenin temel motivasyonu hayatına bir şekilde girmiş birçok insana acı çektirmek mi yoksa kendi yaşadığın acının içinde kaybolmak istemek mi? 

 

Amy’nin Nick’i o zaman reşit olmayan Andie ile yakaladığı zaman Nick ile özel olduğunu zannettiği romantik ilişkinin sıradanlaştığını düşünür. Andie, Amy’nin rolünü çalmış gibidir.  

 

Nick avukatla anlaşır ve Tommy ile buluşur. Amy Tommy’e tecavüz iftirası atmıştır. Tommy iş dünyasında etiketlenmiş, işsiz kalmış ve mahallede de mimlenmiştir. 10 senedir kimseyle çıkamamıştır, çünkü ismi Google’lanınca tecavüzcü olduğu çıkmaktadır. 

 

Bu filmin parmak bastığı bir nokta daha var. O da medyanın, özellikte televizyonun toplumu kızıştırıp ilgi çekmek için dedikodu kıvamında bilgi üretmesini ve linç kültürü oluşturmasını göstermesidir. 

 

Amy planındaki kendisini öldürme aşamasını sürekli erteledikten sonra şu kararı alır: ‘’Pislik ben değilim ki, niye ben öleyim?’’ 

 

Avukat Nick’e üzgün ve pişman koca rolünün onun imajını düzelteceğini söyler. Bu ne zor ve çaresiz bir durumdur. 

 

Amy Desi ile karşılaşır ve ondan özür diler. Kocasına uydurma suçlamalarda bulunarak Desi’yi zayıf noktasından manipüle etmeye çalışır. Ona şunu der: ‘’Son birkaç yıldır senin varlığın sayesinde hayata tutundum.’’ Desi Amy’i korumak için evine götürür. 

 

Nick imajını kurtarmak için verdiği röportajda kendisini iyice gömer ve dolandırıcıdan farksız olduğunu söyler. Amy’e vurulduğunu ifade ederken vasat hedefleri olan, kasabadan şehre gelmiş sıradan bir adam olduğunu söyler. Amy’nin de onu sevmesini istediği için olduğundan daha iyi biri gibi görünmüştür. Röportajın yayınlanmasından sonra Amy’nin daha önce yapmış olduğu sahte ihbar üzerine Margo tutuklanır. Nick de Amy’i öldürme soruşturmasında sorguya alınır ve suçu üstlenmemesine rağmen tutuklanır. 

 

Amy Desi’nin evindedir. Desi Nick’ten farklı olarak zengin ve kültürlüdür. Amy evin içindeki kameradan Nick kendisine tecavüz etmiş görüntüsü vermektedir.

 

Nick ve Margo avukat sayesinde içeriden çıkarlar. Kefaretle salıverilmişlerdir.

 

Amy Desi’ye iftira atmanın hazırlıklarını yapmaktadır. Desi eve gelince onunla seks yapmak için üzerine atlar. Seks yaparlarken Amy bıçağı alır ve Desi’nin boğazını keser. 

 

Amy üstü başı kan içinde Nick’in evine gelir. 

 

Hastanedeki doktorlar tecavüze uğradığı sonucunu çıkartırlar. Yaralarının olmasının sebebi vajinal bölgesine şişe sokmasıydı oysa ki. 

 

Amy’nin neler yaşadıklarını anlatmalarını istedikleri sahnede Desi’nin liseden beri ona takıntı yaptığından bahseder. Amy onun mektuplarına cevap bile vermiş, kibar davranmıştır (!) Kadın merkezli dezenformasyon, suçları ayıramaz işte. Takıntılı bir adamın, duygu ve davranış kontrolü yapamadığı için tecavüzcü olduğu yalanı söylenebilir. Amy Desi tarafından esir alındığını uydurur, çünkü kocasının televizyondaki konuşmasından etkilenerek onunla kendi istedği gibi bir ilişki kurabileceğine inanmıştır. Kendisine kocasına geri dönmekte bir sakınca görüp görmediği sorulduğunda kocasına bakar, kocası sevimli bir gülücükle el sallar. Oysa ki Nick nasıl bir karanlığın içine düşmüştür. Televizyonlarda tecavüzcü olarak bildikleri Desi hakkında ‘’Zengin züppe.’’ etiketi yapıştırılmıştır. 

 

Nick kalabalıktan ve kameralardan uzaklaşıp eve gittiklerinde Amy’e şunu der: ‘’Artık numara yapmayı kesebilirsin.’’ Amy de şunu der: ‘’Numara yapmıyorum. Televizyonda aynı görmek istediğim Nick’tin.’’ Nick de şu cevabı verir: ‘’Sadece duymak istediklerini söyledim, farkındasın değil mi?’’ Nick ona gerçekleri anlatmasını ister. Öğrenince Nick Desi’yi öldürdüğü için Amy’e tepki gösterir. Amy Nick’in televizyonda onun hayatını kurtarmak için ona yalvardığını, onu kurtarmak için bunu yaptığını söyler. Ve sert bir tonla ‘’O Nick’i istiyorum.’’ der. Nick: ‘’Seni terk ediyorum.’’ der. Amy: ‘’Bu akıllıca bir hareket mi?’’ der. ‘’Yaralı, tecavüze uğramış, canını dişine takarak kocasına döner, o da karısını terk eder. Seni diri diri gömerler. Komşuların sana sırt çevirir. Bana çektirdiğin acıları kimsenin unutmaması için elimden geleni yaparım.’’ 

 

Olaylar yaşandığından haftalar sonra her şeyi anlatmak isteyen Nick kendi kendisine provalar yapmaktadır. Ama ayrılmak kolay değildir. Bir çocuk sahibi olacaklardır ve Nick çocuğunun velayeti alamayacaktır. Margo Nick’in bu durumuna çok üzülmektedir. Nick Amy ile beraber yaşamak istemektedir. Verdikleri röportajda Nick ‘’Birbirimize karşı dürüstüz, suç ortağıyız.’’ diyerek kendisini gömmektedir. Bu hikayede hep kadın mağdur olmuştur (!). Kadının istedikleri göz göre göre olmuştur. Bu filmden çıkarılacak ders, aklı olan erkeğin evlenmeyeceğidir. 

 

 

 

KURAK GÜNLER

Kurak Günler filminin geçtiği Yanıklar isimli taşra kasabasında kuraklık ve obruklar vardır. Belediye sakinleri havaya tüfekle ateş ederek d...