15 Eylül 2022 Perşembe

Tamirci Çırağı Şarkısı



“Elleri ak, yumuk yumuk, ojeli tırnakları. Nerelere gizlesin şu avucumun nasırları.” 

Burada bize bir çelişki anlatılmaktadır. Toplumun değer yargılarına göre güzel ve zengin kız ile çirkin ve fakir erkektir. Erkek o kızı sevmiştir. Erkek pahalı bir kitapta böyle bir aşk hikayesini okumuş ve ümitlenmiştir. Pahalı kitapların gerçekleri yansıtmayabileceğini düşünmek istememektedir. İşin üzücü olan kısmı erkek mesleğinden ve giydiği tulumundan utanmaktadır. Kız geldiğinde kendisini olabildiğince güzel göstermeye çalışmaktadır. Ama kız ondan rahatsız olmuştur. “Kalktı Hilal kaşları, sordu kim bu serseri.” Erkeğin dünyası başına yıkılmıştır. İşçi sınıfı erkeğinin bir kadın karşısında bu kadar küçük düşmesi epey duygulandırıcıdır. Burada şu soruyu sormak gerekir: İşçi sınıfı erkeğinin en güzel kızı istemeye hakkı yok mudur? 


Bu şarkıda sınıfa dayalı ayrımcılık ve ötekileştirme cinsel arzulardaki önyargılar üzerinden anlatılmıştır. Yani bu sorun hem sınıf hem de cinsiyet sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Kızın erkeğe karşı önyargılı davranmasının yanı sıra erkeğin de kendi iç dünyasında bir memnuniyetsizlik söz konusudur. Peki bu durum nasıl çözülebilir? Erkeğin kendisinde olmayanlara değil olanlara odaklanıp başka insanları kafaya takmaması gerekir. Bu sayede daha özgüvenli bir şekilde kadınlara yaklaşabilir. 


Şarkının tam sözleri: 


Gönlüme bir ateş düştü yanar ha yanar yanar

Ümit gönlümün ekmeği umar ha umar umar

Elleri ak yumuk yumuk, ojeli tırnakları

Nerelere gizlesin şu avucum nasırları

Otomobili tamire geldi dün bizim tamirhaneye

Görür görmez vurularak başladım ben sevmeye

Ayağında uzun etek, dalga dalga saçları

Ustam seslendi uzaktan oğlum al takımları

Ustam seslendi uzaktan oğlum al takımları

Bir romanda okumuştum buna benzer bir şeyi

Cildi parlak kağıt kaplı, pahalı bir kitaptı

Ne olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kız

Yine böyle bir durumda tamirci çırağına

Ustama dedim ki bugün giymeyim tulumları

Arkası puslu aynamda taradım saçlarımı

Gelecekti bugün geri arabayı almaya

O romandaki hayali belki gerçek yapmaya

O romandaki hayali belki gerçek yapmaya

Durdu zaman, durdu dünya, girdi içeri kapıdan

Durdu zaman, durdu dünya, girdi içeri kapıdan

Öylece bakakaldım gözümü ayırmadan

Öylece bakakaldım gözümü ayırmadan

Arabanın kapısını açtım, açtım girsin içeri

Arabanın kapısını açtım girsin içeri

Kalktı hilal kaşları, sordu kim bu serseri

Kalktı hilal kaşları, sordu kim bu serseri

Çekti gitti arabayla egzozuna boğuldum

Gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum

Ustam geldi, sırtıma vurdu, unut dedi romanları

İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları

İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları

İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları

İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları

İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları

İşçisin sen işçi kal

İşçisin sen işçi kal

İşçisin sen işçi kal

İşçisin sen işçi kal

İşçisin sen işçi kal

İşçisin sen işçi kal

14 Eylül 2022 Çarşamba

TAKEN FİLMİ


 

Kim, boşanmış olan Bryan ve Lenore’nin çocuğudur. Kim annesi Lenore ile yaşamaktadır. Lenore ile Stuart ile evlenmiştir. Lenore Bryan ve Kim’in ilişkisine karışıp müdahale etmeye çalışmaktadır. Sürekli Bryan’ı iğnelemektedir. Bryan kızını çok seven bir babadır. Onun için evinde bir fotoğraf albümü yapmıştır. Kim hiç Bryan’ın evinde kalmamıştır, Bryan bunun olması için uğraşmaktadır. Bryan eski bir devlet ajanıdır ve ajanlık mesleği evliliğinin bitmesine sebep olmuştur. Bunun yanında Bryan Kim’i çok sevdiğinden onun doğumgünlerini hiç kaçırmadığı için operasyonu ekmiştir. Sonra ona bir daha operasyon vermemişlerdir. Bryan eski operasyon arkadaşlarıyla bir şarkıcıyı korumak için gittikleri işte şarkıcı saldırıya uğrar ve Bryan onu kurtarır. Şarkıcı da ona onu kurtardığı için hocasının ve menajerinin numarasını verir, eğitimden geçmesi için de masraflarını karşılayacağını söyler. Kim Bryan ile buluşmasına Lenore’yi de çağırır. Çünkü Paris’e gitmek için izin istemektedir. 18 yaşından küçük olduğu için babası endişelenir ve göndermek istemez. Ama Kim ve Lenore kendi aralarında anlaşmıştır geriye sadece Bryan’dan izin istemek kalır. Bryan mesleği gereği sokakların tehlikeli olduğunu bilmektedir. Ama Lenore manipülasyonla Bryan’ın bu geziyi onaylamasını sağlar. Aslında Bryan da kızının mutluluğunu istemektedir. Burada Bryan’ın maruz kaldığı durum ebeveyn yabancılaşma sendromudur. Yani anne ile çocuktaki yakınlık babaya karşı bir mesafelilik ile sonuçlanmaktadır. Annesi Kim’i babasına karşı doldurmaktadır. Kim babasına bunu söyler. ‘’Annem senin hakkında şunu diyor: Mesleği onu paranoyak yaptı.’’ Bryan böyle bir değer yargısına karşı çıkar ve şunu söyler: ‘’Mesleğim beni bilinçli yaptı.’’ Kim onun ne iş yaptığını hayatı boyunca bilmemiştir. Ama ajan olduğunu tahmin etmiştir. Bryan şunu demiştir: ‘’Engelleyiciydim. Kötü şeylerin olmasını engelliyordum.’’ Ama Kim aslında Bryan’a yalan söylemiştir. Sadece Paris’e gitmeyecektir, U2 grubunun Avrupa turuna çıkacaktır. Annesi de bunu bilmektedir. Babasına yalan söylemesine göz yummuş, hatta teşvik etmiştir. Bryan Lenore’ya şunu der: ‘’Sen şu küçük dünyanda, hizmetçiler, şoförlerle yaşıyorsun. Dünyanın neye benzediğinden haberin yok.’’ Lenore, Bryan’a Kim’i özgür bırakmadığı takdirde onu kaybedeceği mesajını vermeye çalışır. Kim ve arkadaşı Amanda Paris’e vardıklarında temiz yüzlü yakışıklı bir erkek onlarla konuşma başlatır. Aynı taksiyi paylaştıklarında evini öğrenmiş olur. O aslında genç kızları kaçıran Arnavut fuhuş ve uyuşturucu çetesi için çalışmaktadır. Bryan Kim’in başına bir şey gelmesin diye onun her adımını uzaktan izlemektedir. Amanda o tanıştığı ‘’Fransız erkeği’’ ile yatmak istemektedir. Yakışıklı erkek Amanda’yı kolayca tavlamıştır. Kim Bryan ile konuşurken Amanda’nın kaçırıldığını görür. Sonra Bryan ipuçları toplamak için Kim’i yönlendirir ve onu da kaçırırlar. Bryan çok üzülmektedir. Bryan’ın bu durumu rasyonellik ve duygusallık arasında dengedir. Bryan Lenore’ye Kim’in kaçırılmış olduğunu söyler. Lenore ağlayarak ‘’Lütfen onu bana getir Bryan.’’ diyerek emir verir. Adamların izini bulunca Brian Paris’e gider. Havaalanındaki adamı bulur. Yakalamaya çalışırken adamı kamyon ezer. Brian’ın Paris’te ajanlık döneminden tanıdığı Jean-Claude iç güvenlik müdür yardımcısıdır. Yardımcı olmak istemez çünkü o da bu çete işinin içindedir ve olaylara göz yummaktadır. Bryan sokak fuhuşunun yapıldığı caddeye gider. Bryan fahişeyi oyalamaya çalışmaktadır ki dikkat çeksin. Fahişe uzun konuşmaya gelemez, çünkü potansiyel müşterileri kaçmaktadır. O yüzden Bryan’a ters davranır. Bu böyle boktan bir iş aslında. Öyle bir iş düşünün ki müşteriye kibarlık yok. Bryan konuşmaya çalışırken fahişe başka arabalara bakar. Çete fahişeye çok müşteri kazanması için baskı uygulamaktadır. Çetenin üyesi gelir ve Brian ile kavga çıkarır. Tam o sırada Brian adama dinleme cihazı koyar. Bu sayede adreslerini bulur. Adrese gidip kızının ceketini başka bir kadında bulur ve o kadını oradan alıp bir otele yerleştirir. Jean-Claude, Brian kızını kurtarmaya çalışırken yaptığı kargaşa nedeniyle ülkesine geri göndermek ister. O kargaşa onun cesareti, iz bulma, dövüş ve silah kullanma yeteneğidir. Bu sayede çete üyelerini alt etmeyi başarmaktadır. Karısı Lenore’nin böyle bir yeteneği yoktur. İdeal baba, kızını ve etrafındaki diğer insanları bu şekilde koruyabilen bir babadır. Otelde uyuşturucunun etkisinden kurtulmaya çalışan kız Brian’a kırmızı kapılı bir evin adresini verir. Brian adrese gidip çetenin adamlarına Jean-Claude’ün kartını uzatarak kendisini Jean-Claude olarak tanıtır. Orada çetenin liderleri vardır. Anlarız ki Jean-Claude ve ekibi çetelerden para almakta, bu sayede çeteleri yaşatmaktadır. Yani herkes paraya dayalı bir çıkar ilişkisi peşindedir. Şehri kötülüklerden koruması gerekenler, şehirde kötülüğün mantar gibi üremesine sebep olmaktadır. Bu durum devletin bizi kötülüklerden koruduğu klişesini sorgulamamıza yol açmaktadır. Jean-Claude kılığına giren Brian ‘’Bana daha fazla para vermezseniz sizi suçlarınızdan ötürü tutuklarım.’’ diyerek durumun vahametini ortaya koymaktadır. Brian adamlardan birinin sesinden onun kızını kaçıranlardan biri olduğunu anlar. Adamların hepsini alt edip odalardan birinde Amanda’yı ölmüş halde bulur. Kim’i bulmak için çete liderine işkence uygular. Burada Brian kendi adaletini sağlamaktadır. Güçlü bireyler, güçlü adaletin sağlanmasına yardımcı olur. Çete lideri Kim’i açık arttırma ile kadın pazarlayan Saint-Claire’ye satmıştır. Kim bakire olduğu için çok para etmiştir. Brian Jean-Claude’nin evine gelir. Karısı İsabel, Jean-Claude’nin çetelerden para aldığını bilmemektedir ve öğrenince çok üzülür. Jean-Claude Brian’a silah çeker ve onu havaalanına götürmekle tehdit eder ama Jean-Claude’nin silahı boştur. Brian, Isabel üzerinden Jean-Claude’yi tehdit ederek Saint-Claire hakkında bilgileri öğrenir. Açık arttırmaya giderek satışa çıkarılan kızı Kim’i bulur. Kim çok çaresiz bir haldedir. Garson kılığında girdiği müşteri salonunda silah zoruyla Kim’i satın aldırır. Tam salondan çıkacakları sırada biri arkadan Brian’a saldırır ve Brian’ı bayıltır. Brian’ın ellerini tavana bağlarlar ve Saint-Claire Brian’ı sorguya çeker. Brian Saint-Claire’ye son kızın babası olduğunu söyler. Saint-Claire onunla alay eder. Babalık onuru ayaklar altına alınıp çiğnenmiştir. Brian kızını geri ister. Satın almaya hazırdır. Saint-Claire bunun bir iş olduğunu söyleyerek buna yanaşmaz ve adamlarına Brian’ı öldürmesini emreder. Tam boğacakları sırada Brian tavandaki boruya asılarak kurtulur ve adamları alt eder. Saint-Claire Brian’ı silahlı görünce korkar ve Brian onu yaraladıktan sonra Brian’a Kim’in rıhtımda olduğunu söyler. Brian Saint-Claire’yi öldürür ve rıhtıma gider. Geminin sahibi kilolu yaşlı bir adamdır. Satın alınan kızlar kafalarının üzerine beyaz bir örtü serilerek sunulmaktadır. Brian gemideki adamları alt ederek patron olan yaşlı adama ulaşır. Odada yaşlı adam Kim’in boğazına bıçak dayamaktadır. Brian adamı öldürür. Kim babasını görünce çok şaşırır ve çok rahatlar. Babası onu kurtarabilmiştir. Yaşadığı travmatik olayları atlatabilmiş olmayı babasına sarılarak gözyaşları içinde anlatır yani şunu der: ‘’Benim için geldin.’’ Sonra ülkelerinde dönerler, Lenore ve Stuart onları karşılar. Çok trajik bir hikaye mutlu sonla bitmiştir. Brian Kim’e sürprizini yapar ve onu şarkıcı olma hayalini gerçekleştirmesine yardımcı olacak şarkıcı ile tanıştırır. Kim’in kaderi cesur,güçlü ve sevgi dolu bir baba sayesinde değişmiştir. O bir şarkıcı olacaktır. 

KURAK GÜNLER

Kurak Günler filminin geçtiği Yanıklar isimli taşra kasabasında kuraklık ve obruklar vardır. Belediye sakinleri havaya tüfekle ateş ederek d...